Ülser Ameliyatı Nasıl Yapılır? Peptik Ülser Cerrahi Tedavisi
Ülser tedavisi için uygulanabilir 3 tip tedavi vardır. Bunlar ilaç tedavisi, vagus siniri blokajı ve ülserli bölgenin çıkartılmasıdır. Tedavi sonrasında da tekrarlayabilir.
İçindekiler
Peptik Ülser Tedavisi
Midede mukozasında gastrit sonrasında görülebilen, helikobakteri plori bakterisinden kaynaklı olan peptik ülserin tedavisi mümkündür. 3 çeşit tedavi şekli olsa da ülser, tekrarlayabilir. Ülser belirtileri görüldükten sonra yapılan endoskopik girişimle alınan biyopsi ve sıvı örnekleri sayesinde kesin tanı koyulur. Kesin tanı sonrasında hastaya gerekli tedavi planlaması yapılmaktadır.
Peptik Ülserde İlaç Tedavisi
Ülserin tedavisinde tespit edilen mikroorganizmaya göre tedavi planlamasına başlanır. Çoğunlukla Helikobakteri plori tarafından enfekte olmuş bir ülserle karşılaşılsa da küçük ihtimalle de olsa diğer mikroorganizmalar bu enfeksiyona eşlik edebilir. Kombine bir tedavi uygulanması gereken midedeki yara için genellikle 3 ayrı etkenli ilaç tercih edilir. Belirtilerinin azaltılması için ayrıca ek ilaçlar verilebilmektedir.
- Antibiyotik: Tespit edilen mikroorganizmaya yönelik seçilen antibiyotik, belirlenen dozda ve belirlenen sürece kullanılması gerekir. Dozun eksik alınması, atlanması ve erken dönemde tedavinin bırakılması, bakterinin kullanılan antibiyotiğe karşı direnç kazanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle antibiyotik tedavisi tamamlanmalıdır.
- Anti-asit: Yemek yedikten hemen sonra mide besinleri sindirmek için pepsin ve hidroklorik asit salgılamaya başlar. Anti-asit ilaçların kullanılması, yemek sonrasında salgılanan asidin nötralize edilmesine yardımcı olmaktadır. Böylece, asidin ülser yüzeyine değdiğinde daha az ağrı ve acı oluşturması engellenir.
- Proton pompası inhibitörü ve / veya H2 reseptör antigonisti: Yemeklerden 1 saat içilmesi gereken bu ilaç grubu, asit salgılanmasını baskılayacaktır. Hidroklorik asidin 3-3.5 pH derecesine sahiptir. Bu ilaç grubu asit salgılanmasını baskılayarak, yiyeceklerin mideye alındıktan sonra daha az asitle sindirilmesine yardımcı olacaktır.
Vagus Siniri Blokajı
Sinir blokajları, organlara gelen sinirin uyarımlarını engellemek amaçlı yapılmaktadır. Midede pepsin ve hidroklorik asit salgılanması için uyaran gönderen vagus sinirinin blokajında ise, yemek yenildikten sonra asit salgılanması engellenir. Bu işlemin amacı, peptik ülser hastasının ülserinin iyileşmesini kolaylaştırmaktır. Yapılan bu basit işlemle hasta, vücuduna aldığı besinler sonucunda asit salgılaması olup yara yüzeyindeki tahribatı engellenmesidir.
Vagus sinir blokajı, hastanın beslenmesinin düzenlenmesi sonrasında yapılmaktadır. Blokaj işlemi sonrasında hasta yasaklanan gıdaları yemeye devam etmesi, ülserin tahribatına, büyümesine neden olacaktır.
Ülserli Bölgenin Ameliyat ile Çıkarılması
Hastalarda yukarıda sayılan tedavi yöntemlerinin işe yaramaması ve ülserde kanama, derinliğin artması ve midenin delinmesi söz konusuysa operasyonla ülserli bölge çıkartılması gerekir. Endoskopik incelemede, ülserin boyutu ve derinliği saptanabilmektedir. Herhangi bir kanama odağı varsa da kanama durdurulabilir. Fakat kanamanın durdurulamadığı, kanamaya meyilli ülserlerde mutlaka ameliyat ile o dokunun çıkartılması gerekmektedir.
Mide kanaması bir tür iç kanamadır. Hastada şiddetli mide bulantısı, kusma, halsizlik, tansiyon düşüklüğü, kusmukta taze kan görülmesi en belirgin belirtileridir. Bu belirtiler ışığında doktora başvuran hastalar acilen ameliyat hazırlıkları yapılır ve operasyona alınır.
Peptik Ülser Ameliyatı ve Sonrasında Beslenme
Bir çok ameliyatta anestezi uygulamasında kusma nedeniyle solunum yoluna kusmuk kaçmaması için açlık gerekir. Bu durum mide ameliyatlarında da opere edilecek organın boş olması ve ameliyat ortamının kirlenmemesi için gereklidir. Acil ameliyata alınan kişiler hariç bu açlık mide boşalma hızı düşünülürse yaklaşık 8-10 saat arasındadır. Ameliyat saatine göre hastalara genellikle gece 12 den sonra yemek yememesi, su içmemesi söylenir.
Mide ameliyatları sonrasında hastada herhangi bir komplikasyon gelişmemişse servise gönderilir. Serviste hastaya doktorun talimatına göre belli bir saat hiç bir şey yedirilmez. Oral alımı operasyon sonrası yaklaşık 6-8 saat sonra açılır. Hemen yemek yedirilmemesinin sebebi, operasyon sonrasında herhangi bir kanama gibi komplikasyon gelişirse tekrar ameliyata alınabilmesi içindir. Anestezi ilaçlarının yarattığı bulantı nedeniyle hastanın bulantısı, kusma isteği olabilir. Midesinin ve dikişlerin zorlanmaması için hastaya doktor talimatı ile damarda mide bulantısını kesecek ilaçlar yapılabilir.
Oral alımı açılan hastaya ilk önce ılık ve sindirimi kolay besinler yedirilir. Taburculuk sonrasında da hastanın uyması gereken beslenme listesi hastaya verilir. Bu listede yasaklanan besinler ve uyması gereken talimatlar şöyledir:
- Ekşi, acı, baharatlı, yağlı yiyeceklerin tüketilmesinden kaçılmalı.
- Asitli, kafeinli, gazlı içeceklerin içilmesinden kaçınılmalı.
- Az ve sık beslenilmeli. 3 ana öğün, 3 ara öğün şeklinde 6 öğünde beslenilmeli.
- Sıvı alımı günlük 2-2.5 litre kadar olmalı.
- Yemeklerden iki saat sonra egzersiz planına göre egzersiz yapılmalı, yemeklerden hemen sonra yatılmamalı.
- Çok sıcak ve çok soğuk yiyeceklerle yemeye başlamamalı. Yemeye daha hafif ve ılık yiyeceklerle başlanılması, mide zeminini koruyacaktır.
Hastaların bu tavsiyelere uyması ve kalan hayatını buna göre sürdürmesi, peptik ülserin tekrarlanma riskini azaltacaktır. Ayrıca hastada sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklar varsa bırakması yararlı olacaktır.