Mide Kanaması Belirtileri, Nedenleri ve Uygulanan Tedavi Yöntemleri

Günümüzde oldukça sık rastlanılan mide kanamaları; zamanında müdahale edilmediği durumlarda vücuttaki kan tahliyesinin belli bir seviyeye ulaşması alinde hastanın yaşamını yitmesine sebep olur.

Mide Kanaması Belirtileri

Mide kanamaları; sindirim sisteminin kapsamında geniş bir yelpaze oluşturabilmektedir. Sindirim sisteminde yer alan kanamalar zamanında müdahale edilmediği takdirde hastanın yaşamını kaybetmesine yol açabilen tehlikeli bir rahatsızlıktır. Bu kanamalarda erken teşhis hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle hastanın ve çevresindeki insanların belirtiler konusunda bilinçli olması büyük önem taşımaktadır.

Mide kanamalarının oldukça canlı klinik belirtiler sergilemesine rağmen, kanlı kusma olayı yaşanmadığı durumlarda bazen rahatsızlığa tanı konulması konusunda zorluk çekilebilmektedir. Mide kanamasının en sık şekilde karşılaşılan belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

• Herhangi bir nedeni olmadan kronik halde halsizlik meydana gelir. Bu halsizlik, kanamaya bağlı olarak kanın kademeli bir şekilde vücuttan çıkışından kaynaklanmaktadır.
• Baş dönmeleri ve bayılmalar
• Duygusal değişimler
• Soğuk ve yapışkan terleme
• Bulantılar
• Kusmalar
• Gözlerde koyulaşmalar
• Kulaklarda çınlamalar
• EL ve ayaklarda meydana gelen soğukluklar
• Nefes almada zorluk çekilmesi
• Ağızda kuruluk, sürekli olarak sıvı tüketme arzusu
• Dudaklarda ve parmak uçlarında uyuşmalar oluşması
• Cildin solgunlaşması
• Kan basıncında ani düşüşler yaşanması
• İçinde kahve telvesine benzer şekilde pıhtılar bulunan koyu renkli kusmuklar.
• Dışkının kıvamında renginde değişiklik oluşması
• Anüste yanma, kaşıntı ve ağrı oluşumu
• Göğüs bölgesinde ağrı oluşumu
• Kalp atışında hızlanma oluşması

Nedenleri

Mide kanaması rahatsızlıklarında uzun senelerdir mide ve duedenumun peptik ülseri başrol oynayan ana neden olmaktadır. Son zamanlarda peptik ülser nedenine bağlı kanamalar oldukça azalsa da; günlük hayatta yaşanan yüksek psikolojik baskılar, düzensiz ve bilinçsiz kullanan ilaçlar, yanlış ve sağlıksız beslenme, alkol ve sigaraya olan yatkınlık kanamaların oldukça artmasına sebep olmaktadır.

Bilhassa atmış yaş üzerindeki insanlar, düşük tansiyon veya yüksek tansiyon sorunları olanlar; kalp, karaciğer, böbrek ve akciğer yetmezlikleri olanlar, daha önce mide kanaması geçirenler hastalar kanama konusunda risk oluşturan gruba girmektedir.

Mide kanamaları dört ana guruba ayrılmaktadır. Bunlar:

• Mide ülseri, divertikül, sindirim sisteminde veya tümörlerde kanama, hemoroit, solucanlar, fıtık gibi gastrointestinan sistem rahatsızlıklar
• Hepatit, siroz, sikatrisyel striktür gibi portal olarak hipertansiyona bağlı oluşan kanamalar
• Özofagus, skleroderma, varisler gibi vasküler hasar durumuna bağlı meydana gelen kanamalar
• Aplastik anemi, hemofil, lösemi, trombositemi gibi kanla ilgili rahatsızlıklara bağlı olarak meydana gelen kanamalar.

Mide kanamalarının oluşmasına eşlik eden en yaygın nedenleri şu şekilde sıralayabiliriz:

• Ülser
• Duodenum ülseri
• Kronik özofaljit yani özfagus mukozası iltihabı
• Reflü rahatsızlıkları
• Hemorajik gastrit
• Ülseratif kolit ve Crohn rahatsızlıkları
• Uzun süreli ve bilinçsizce kullanılan ilaçlar
• Psikolojik baskılar ve stres
• Tümörler
• Daha önce yaşanan gastrointestinall sistemle ilgili opersyonlar
• Mide mukozasında oluşan tahribatlar
• Mukoza zarında meydana gelen yırtılmalar
• Mide varisleri
• Bakteriyel olarak meydana gelen kolit
• Hemoroid
• Sindirim sisteminde oluşan kanser, sarkom gibi malign tümörleri
• Bağırsak parazitlerinin yok açtığı lezyonlar
• Gastrointestinal sistemde yer alan polipler, lipom, nevinoma gibi benign ismi altında toplanan tümörler
• Dizanteri, salmonelloz gibi bağırsakta oluşan bulaşıcı lezyonlar
• Kronikhepatit rahatsızlıkları
• Hepatik toplardamarlarda tromboz oluşması
• Portal ve toplardamarlardaki trombozlar
• Yanlış beslenme
• Alkol ve sigaranın aşırı olarak tüketilmesi
• Karaciğer sirozları

Tedavi Yöntemleri

Mide kanamaları konusunda uygulanan tedavi yöntemleri genellikle ilaçlarla yapılan tedavilerdir. Bunun dışında sosyal hayatın düzenlenmesi, beslenme düzenin sağlıklı bir şekilde oluşturulması, bitkisel tedavi yöntemleri de bu konuda başarılı sonuçlar verebilmektedir. Mide kanamasının tedavisi, kanama nedenine bağlı olarak değişebilmektedir. İlk olarak kanamanın oluşum nedeninin saptanarak aynı anda tedavi edilmesi gerekmektedir.

Genel olarak hafif ve orta dereceli bir mide kanaması ayakta, hastanın günlük yaşantısı çok etkilenmeden ilaçlarla tedavi edilebilmektedir. Fakat yüksek dereceli mide kanamalarında hastanın hastanede yatarak cerrahi müdahale altına alınması gerekebilmektedir.

İlaçla Tedavi

Mide kanamalarında uygulanan ilaç tedavisinde genellikle hastaya mide de asidi azaltan ve dengeleyen, kanın pıhtılaşmasını engelleyen ilaçlar verilir. Kan kaybının çok olması durumunda, kaybedilen kanın vücutta takviyesinin sağlanması temin edilir. Mide kanaması sırasında hasta belli bir süre ağız yoluyla beslenmez. Su bile içirilmeyen hastaya serum takılarak beslenmesi sağlanılır.

Endeskopik Yöntemlerle Tedavi

Yapılan endeskopik tedavi yöntemi, mide kanamaları sırasında lezyonun; operatörler tarafından eceksiyonla müdahale edilerek kanamanın durdurulması yöntemidir.

Beslenme

Mide kanaması geçiren hastanın beslenme düzeni uygulana tedavinin önemli bir parçası haline gelmektedir. Kanama sırasında ağız yoluyla beslenmeyen hasta daha sonra da kendisine doktor veya hemşire tarafından verilecek diyet programına uygulaması gerekmektedir. Bunun yanında hasta, kullanıyorsa; alkol ve sigarayı kesinlikle bırakmalı ve stresten uzak durmalıdır. 

Bitkisel Yöntemler

Mide kanaması geçiren bir hasta; doktorunun da onayı alınarak, tıbbi tedavi yanında bir takım bitki kürleri uygulayarak, yapılan tıbbi tedaviye destek olabilir, iyileşme sürecini kısaltabilir. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken önemli bir ayrıntı bulunmaktadır. Bitki kürleri gelişigüzel olarak, doktora danışmadan uygulanmamalıdır. Bunun yanında mide kanaması sırasında uygulanacak bitkisel tedavi tek başına bir işe yaramaz, uygulanana bitki kürleri sırasında; tıbbi tedavi kesilmemelidir.