Gaz Yapmayan Sebzeler ve Sebzelere Özel Tüketim Önerileri

Modern beslenme alışkanlıkları çerçevesinde sıkça yaşanan gaz problemlerini önleyici ve gaz sorunlarının etkilerini hafifletici ve tamamen yok edici nitelikli sebzeler ve vücuttaki etkileri hakkında.

Gaz Yapmayan Sebzeler ve Etkileri

Gaz problemleri toplumda en sık görülen sindirim sorunları arasında yer alır. Özellikle kişinin gündelik yaşantısını doğrudan etkileyecek düzeyde rahatsızlık hissi yaratan gaz sorunları, genel olarak beslenme alışkanlıklarında yapılan hatalara bağlı olarak meydana gelir. Modern toplum yaşantısının hazır ve sağlıksız gıda tüketimi değerlerindeki artış bu tip sindirim sorunlarının yaşanmasında da ciddi artışlara neden oluyor ve aynı zamanda da etkilerinin daha da şiddetli olmasına yol açıyor. Bu yüzden de toplumda sıkça yaşanan gaz sorunlarına yönelik olarak iyi gelecek ve aynı zamanda da bu tip sindirim sorunlarına yönelik olarak koruma sağlayacak niteliklerdeki sebze ve besin ürünlerinin artışı söz konusu oluyor. Özelikle de gaz yapmayan sebzeler sayesinde midede ve bağırsakta gaz birikmesine bağlı yaşanabilecek gaz sancısı gibi şikayetlerin önlenebilmesi sağlanabiliyor.

Semizotu

Çok önemli besin değerlerine sahip olması nedeni ile özellikle mevsimi olan bahar aylarında sıkça tüketilmesi tavsiye edilen ve aynı zamanda da gaz yapmayan sebzeler arasında yer alan bir tür sebzedir. Vücutta yaşanan gaz problemlerine karşı da sıkça tavsiye edilen koyu yeşil yapraklı sebzelerden birisi olan semizotunun içeriğinde bulunan vitamin ve mineraller ile birlikte özellikle gaz sorunlarının bakteriyel faktörler ile meydana gelmesinin önlenmesi açısından bağışıklığı güçlendirir. Bununla birlikte semizotunun içeriğinde bulunan yük lif oranlar son derece kolay şekilde mide içerisinde çözünebilir ve daha kolay bir şekilde sindirilebilir. Böylelikle yaşanan gaz sorunlarının etkilerinin hafifletilmesi ve aynı zamanda da önleyici etkiler oluşturulabilmesi mümkündür. Semizotunun gaz yapmayan sebzeler arasında yer almasına karşın üzerinde bulunabilecek bakteriler nedeni ile iyice yıkanması, sirkeli suya yatırılması ve aynı zamanda da iyice pişirilerek tüketilmesine önem verilmelidir.

Kereviz

Son derece zengin besin bileşenleri arasında yer alan ‘diüretik’ özelliği sayesinde doğadan gelen en güçlü ve en etkili idrar söktürücü niteliği taşıyan kereviz, gaz yapmayan sebzeler arasında yer alır. Gaz sorunlarının şiddetli etkilerinin hafifletilmesine yardımcı olacak düzeyde boşaltım sistemi fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olduğu gibi vitamin ve mineral açısından da vücudun gereksinimlerinin karşılanabilmesine yardımcı olur. Özellikle hatalı beslenme tarzından kaynaklı yaşanan gaz sorunlarının kısa süre içerisinde giderilmesi açısından kerevizin çok önemli ve çok güçlü etkileri bulunur. Kereviz ile gaz sorunlarını önlemek ya da gaz sorunlarını yok etmek amacı ile salatalarda ya da doğrudan yemeğini yaparak, tüketmek etkilerinden yararlanmaya yardımcı olur.

Salatalık

İçerdiği yüksek orandaki su ve aynı zamanda da mineraller ile vücuttaki hücrelerin yenilenmesine yardımcı olur. Bununla birlikte salatalık, içerdiği bu özellikleri sayesinde midede ya da bağırsaklarda yaşanan gaz birikmesi problemlerinin en kısa süre içerisinde giderilmesini sağlar. Hücrelerin yenilenmesine ve gazın en hızlı şekilde vücuttan atılabilmesine yardımcı olur. Bu yüzden de günümüzde uzmanlar tarafından son derece yoğun ve sık bir şekilde önerilen gaz yapmayan sebzeler arasında yer alır. Vücudun su ihtiyacını karşılama açısından da çok önemli etkilerinin bulunması gaza neden olabilecek bakteriyel etkenlerin de vücuttan arındırılmasına yardımcı olur. Salatalığın gaza yönelik olarak sağladığı faydalarından yararlanabilmek için salatalarda kullanımı gerçekleştirilebileceği gibi doğrudan sade şekilde de tüketilebilir.

Kuşkonmaz

Doğada lif içeriği açısından bulunan en etkili ve en güçlü sebze olan kuşkonmaz, insanların sıkça yaşadıkları sindirim sorunlarının önlenmesinde doğrudan etkilerde bulunur. Özellikle de tüketilen besinlerin sindirilememesi neticesinde yaşanabilen şişkinlik, hazımsızlık ve gaz sancısı şikayetlerinin önlenmesi açısından çok önemlidir. Bu kapsamda da özelikle hamilelerin ve aynı zamanda da mide sorunları bulunan kişilerin gaz yapmayan sebzeler ile daha ideal bir beslenme standardına sahip olabilmeleri sağlanabiliyor. Sindirimin en hızlı şekilde gerçekleştirilmesine yardımcı olduğu gibi kendisi de son derece hızlı sindirilebilir bir sebze olması sayesinde midede ya da bağırsaklarda gaz birikmesi gibi sorunların yaşanmasının önlenmesini sağlar. Bu özellikleri kadar kuşkonmazın bağırsaklarda bulunan faydalı bakterilerin de korunmasına yardımcı olarak, fonksiyonlarını sorunsuz şekilde yerine getirilmesine yardımcı olur. Böylelikle bağırsaklardaki olası gaz sancısı şikayetlerinin önlenmesi sağlanabiliyor.

Sebzeler Nasıl Tüketilmeli?

Gaz sorunlarıyla karşı kalmadan, vücudun tüm gereksinimlerini karşılayabilme ve lezzetli bir beslenme alışkanlığına sahip olunabilmesi gaz yapmayan sebzeler ile mümkün olsa da sebzelerinde midede ve bağırsaklarda gaz birikmesine neden olabilmesi dolaylı yoldan mümkündür. Özellikle de sebzelerin genel olarak çiğ şekilde tüketilmesine bağlı olarak görülebilen bu gaz sorunları, temel olarak sebzenin içeriğinde yer alan temel bileşenlerinden değil genel yetişme ve depolanma alanlarından gelen üzerindeki bakterilerden kaynaklıdır. Bu yüzden de uzmanlar sebzelerin mümkün olduğunca ‘çiğ’ şekilde tüketilmemesi tavsiye ediliyor. Çiğ olarak tüketilecek gaz yapmayan sebzelerin ise mutlaka iyice soğuk su altında yıkanmasını ve daha sonra bir kap içerisine doldurulan suya 1 bardak kadar sirke ilave ederek, 5 ile 10 dakika aralığında bu kapta tüketilecek sebzenin bekletilmesini ve daha sonra tekrar yıkandıktan sonra tüketilmesini tavsiye ediyor.

Bu şekilde gıdaların tüketilmesi sayesinde yaşanan sorunların önlenmesi ve aynı zamanda da çok daha yüksek yaşam standartlarına sahip olunması mümkün olabiliyor. Toplumda sıkça tavsiye edilen ürünlerden ziyade daha bilinçli bir tüketim gerçekleştirmek için uzman doktorların önerilerinin göz önünde bulundurulması tavsiye edilir. Böylelikle bu tip şikayetler ile sıkça karşı karşıya kalınmaz ya da yaşanan sorunların şiddetlerinin çok daha düşük etki seviyelerinde kalması sağlanabilir.