Gastritte Mide Bulantısı Olur Mu? Mide Bulantısı İçin Çözüm
Mide mukozasının çoğunlukla Helicobakteri Plori tarafından iltihaplanmasına bağlı olarak görülen bir enfeksiyon hastalığıdır. Mide bulantısına neden olan hastalık.
İçindekiler
Gastrit Belirtileri
Gastrit, mide mukozasının bazı mikroorganizmalar nedeniyle iltihaplanması sonucu oluşmaktadır. Bu enfeksiyonda ortaya çıkan belirtiler ise şunlardır:
- Midenin yanması ve ekşimesi
- Mide bulantısı
- Kusma
- İshal
Hastaların yaşadıkları mide bulantısı, yemek yedikten sonra meydana gelebilir ve mide aktivitesi artarak kusturabilir. Kusma sonrasında hastalar kendilerini halsiz ve rahatlamış hissederler. Bazı gastritli hastalar uzun zaman boyunca herhangi bir belirti görmezken, kişiler bu belirtileri hastalığın başladığı ilk günlerden itibaren görmeye başlarlar.
Mide bulantısı yaşayan kişilerin sosyal hayatlarında da kusma korkusu nedeniyle yemek yiyememe, bulundukları ortamda rahatsızlanma korkuları nedeniyle iştahsız olabilir. Yemek sonrasında kusma, midenin duyduğu rahatsızlık nedeniyle kendini rahatlatmak için kişinin kendini kusturmaya çalışması, yemek borusu üzerinde kalıcı olarak zararlar verebilir.
Mide Bulantısı ve Kusma
Kusma, midenin içinde besinlerin bulamaç haline getirilmesinden sonra ağız yoluyla dışarıya atılmasıdır. Besinlerin bulamaç haline getirilmesini sağlayan hidroklorik asit, midenin içinden çıkması geçiş yolunca tahrişlere neden olur. Yemek borusunun ve yutağın midenin içindeki mukozaya sahip olmaması nedeniyle yanıklara, yaralara sebep olur.
Yemek borusunun mideyle birleştiği kısımda yemeklerin geri dönmesini engelleyen sfinkter adı verilen özel bir kas dokusu vardır. Büzücü özelliğe sahip bu kas dokusu, midenin içinde bulunan yiyeceklerin tekrar ağza ya da yemek borusuna dönmesini engeller. Hastaların sürekli olarak kusma ve kendini kusturma işleminde ise büzücü kasların eski haliyle işlevini yerine getirememelerine neden olur. İşlevi bozulan bu kas grubunun sürekli açık kalması ya da gevşeyip yiyecekleri mideye göndermesinde sorunlar yaşanabilir. Akalazya ve Kalazya olarak isimlendirilen bu rahatsızlıklar, müdahale edilmesi gereken bir durumdur.
Boğazda ve yemek borusunda meydana gelen tahrişler sonucunda kanamalar, yemek yerken duyulan acı ve ülserlere neden olabilir. Bir süre sonra açık yara haline gelebilen bu durum kişide daha çok iştahsızlık ve kilo kaybına neden olabilmektedir.
Gastrit ve Mide Bulantısına İyi Gelen Çözümler
Hastaların yemek sonrasında yaşadıkları bulantı için, az ve sık beslenmeleri gerekmektedir. Uzun süre açlık durumlarında midenin yanması ve ekşimesi yapar. Kişinin kendini uzun süre aç bırakmaması gerekmektedir. Ayrıca tüketilen gıdaların ekşi, acı, baharatlı ve yağlı gıdalar olmamasına özen gösterilmelidir. Hidroklorik asit ve pepsin salgısının bu tür yiyeceklerle daha da asidik olması, midenin daha çok yanmasına ve rahatsız olmasına neden olacaktır. Bu gıda gruplarından uzak durulması hastanın mide bulantılarının tetiklenmesini de engelleyecektir.
Hastaların ara öğünlerinde 2 fincan kadar taze nane çayı midenin ferahlamasına, enfeksiyon alevlenmesinin söndürülmesine ve bulantıya iyi gelir. Gastrit hastaları nane çayını limonsuz ve şekersiz tüketmesi gerekmektedir. Şekerli içilen çaylar mideye daha fazla zarar verebilir, bulantı yapar.
Çiğ patates suyu, içerisinde bulunan maddelerin mide enfeksiyonlarıyla savaşmada galip geldiği araştırmalar sonucunda tespit edilmiştir. Bahar dönemlerinde çıkan taze patateslerin sularının elde edilmesi ve sabah ve akşam yemeklerden önce tüketilmesi, mide mukozasında bariyer görevi görerek enfeksiyonun daha hızlı iyileşmesini sağlayacaktır.
Gastrit İlaç Tedavisi
Gastro-endoskopik inceleme sırasında alınan midenin öz suyunun incelenmesinde herhangi bir bakteri tespit edilmiş ise mutlaka antibiyotik tedavisi yapılmalıdır. Tedavinin doktorun belirlediği doz ve sürede kullanılması gerekmektedir. İlaç dozunun atlanması ve belirlenen süreden önce bırakılması, midenin içindeki bakterinin o antibiyotiğe karşı direnç kazanmasına neden olmakta ve tedaviyi imkansız hale getirmektedir.
Görülen belirtilere karşı ise doktor ek ilaçlar verebilir. Yanma ve ekşime durumlarında midenin asidini baskılayıcı ilaçlar verilmektedir. Bu ilaçların aç karnına kullanılması ve gereğinden fazla alınmaması gerekir. Antibiyotik tedavisiyle birlikte rahatlıkla kullanılan bu ilaçların herhangi bir yan etkisinde mutlaka doktora başvurmak gerekir.
Anti-asit ilaçlar ise kısa zamanda etki gösteren ilaçlardır. Kısa zamanda ve hızlı etki gösteren ilaçlar, yemek sonralarında meydana gelen yanma ve ekşime durumlarında 10-15 dakika içerisinde midenin alevlenmesini bastırmaktadır. Günlük 4 kereye kadar alınabilen anti-asit ilaçların fazla tüketilmemesi gerekir.
Yaşanan mide bulantısı ve kusma şikayetlerine karşın ise hastaya bulantı durdurucu ilaçlar verilebilir. Anti-emetik ilaçların ise yine yemeklerden 30 dk veya 1 saat önce alınması, hastanın yemek sonrasında ya da yemek yerken oluşabilecek bulantılarını engeller.