Reflü Tedavisinde Kullanılan Şurup – Reflü Tedavisi
Reflü, mide içerisindeki muhteviyatın yemek borusundan geri gelmesidir. Tam olarak adı Gastro Özefagual Reflü olarak geçmektedir. Reflüde 3 tür ilaç kullanılır.
İçindekiler
Reflü Hastalığı ve Tedavisi
Reflü genel tanımıyla bir organ içerisindeki muhteviyatın, o organa giren kanala kaçması olarak tanımlanabilir. Midede ise bu durum, mideye alınan besinlerin sindirimine yardımcı olarak asitle birleşmesi sonrası kimus adı verilen karışım ortaya çıkar. Kimus, besinlerin asitle parçalandığı, kıvamlı bir içeriktir. Asit oranı fazla olan bu içerik, yemek borusundan yukarıya çıkarak mide yanmalarına ekşimelere neden olabilir.
Yemek borusu anatomik olarak göğüs kafesinin içerisinden geçer. Bu nedenle göğüs ağrıları, mide üstünde ve göğsün hemen altında ağrılar, yanma, ekşime, ağız kokusu, ağza kötü tat gelmesi gibi belirtilerle kendini göstermektedir. İlerleyen evrelerde hastalık tedavi edilmez ise yemek borularında ciddi deformasyonlara neden olabilmektedir.
Reflü tedavisi için, öncelikle mide içerisindeki asidin derecesinin yükseltilmesi, kimusu daha kıvamlı hale getirerek çıkışını engellemek ve mide hareketlerinin azaltılması ile mide içerisindeki muhteviyatı midede tutmaya yarayan tedaviler kullanılır. Anti-asit, proton pompası inhibitörü ve H-2 reseptör antigonistleri grubundan ilaçlarla reflü tedavi edilmeye çalışılır.
Reflü İçin Kullanılan İlaç Grupları ve Ticari İsimleri
Anti-Asit İlaçlar
Mide içindeki asidinin pH derecesi 3,5 civarındadır. Bu asit, midenin bir bölümünden salgılanır ve ağızla mekanik sindirimi yapılan besinlerin midede tamamen sindirime hazır hale getirilmesini sağlar. Asidin derecesinin yüksek olması, bir çok mikrobun da besinlerle alındıktan sonra sindirim kanalı boyunca yaşamını devam ettirmesine engel olmaktadır.
Reflü hastalığı olan kişilerde bu asit, yemek borusuna hatta daha da yukarı çıkarak yutağa, ağza kadar ulaşabilir. Yakıcı ve ekşi tadı olan bu içerik, midede yanma ve rahatsızlık hissi vermektedir. Anti-asit ilaçlar ise mide içerisinin asit derecesinin yükseltilmesi için kullanılan alkali düzeyi yüksek tablet ve şuruplar olarak geçmektedir.
Tablet formları ticari isimleri olarak Rennie, Talcid, Gastren ve Asıdopan isimleriyle bulunabilir. Süspansiyon yani şuruptan daha koyu kıyamlı olanlar ise, Gaviscon, Gaviscon Duo, Gaviscon Advance en çok reçete edilen ilaçlar olarak geçmektedir. İlaçların düzenli kullanılması, yemeklerden hemen sonra alınması, mide içerisindeki asit derecesini yükselterek zamanla iyileşme sağlamaktadır. Reflünün derecesine göre günde 4 defaya kadar kullanılabilir. Tablet formları çiğneme ya da emme tablet olarak kullanılırken, şurup olarak nitelendirilen ilaçlar ise kendi ölçeği ile belirtilen dozda alınması uygundur.
H-2 Reseptör Blokörleri
H-2, hidroklorik asit yani mide asidinin salgılanmasını baskılayan ilaç grubudur. Bu ilaçlar, aç karnına alındıktan sonra mideye alınan yiyeceklerin, pH derecesi bir miktar yükseltilmiş asitle kimusa dönüştürülür. Reflünün derecesine göre ilacın dozu ayarlanır, günde iki defaya kadar sabah-akşam şeklinde alınması gerekebilir.
Piyasada çok kullanılan ve en çok reçete edilen H-2 Reseptör Blokörleri ise; Famodin tablet, Nyzant, Ranitab ve Ulcuran isimli ilaçlardır. Hastanelerde Ranitab ve Ulcuran isimli ilaçlar ampul formlarında da bulunur ve hastalara damar yolu ya da kas yoluyla da verilebilmektedir.
Proton Pompası İnhibitörü
H-2 reseptör antigonistlerine göre daha güçlü olan bu ilaç, yemek borusunda oluşmuş deformasyonun da iyileşmesine olanak veririr. Proton pompası inhibitörü, anti-asit tablet ve şuruplarla beraber kullanılabilmektedir. Reflünün derecesine göre günde iki doza kadar çıkartılabilir. Hastanın rahatlamadığı, tedavinin yanıt vermediği durumlarda ise miligram olarak dozu tekrardan ayarlanabilmektedir.
Genellikle reçete edilen, bilindik ilaçlar ise; Esom, Lansazol, Lansor, Lanzedin, Nexium, Panocer, Panref, Pantactive ve Panazol tablet veya kapsüllerdir. İlaçların bir çok muadili vardır. Muadil ilaçlar için, isimleri farklı ama içeriğindeki etken maddelerin aynı olduğu diğer ilaçlar olarak geçmektedir.
Reflü Tedavisi İçin Beslenme Düzenlemesi
Reflü tedavisine başlandıktan sonra mutlaka beslenme düzeninin de değiştirilmesi gerekmektedir. Midenin bir anda çok doldurulması reflüyü tetikleyeceği için az ve sık beslenmek, genellikle 6 öğün (3 ana + 3 ara öğün) olarak şekilde beslenilmelidir.
Yenilen yiyeceklerin yapıları da beslenme sonrasında reflüyü tetikleyeceği için acı, ekşi, baharatlı, işlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır. Bunun yanı sıra içeceklerden de yine ekşi, asitli, gazlı, kafein oranı yüksek kahve çay gibi içeceklerin sınırlandırılması ve hatta mümkünde alınmaması önerilir. Bu içeceklere alternatif olarak, pH derecesi alkali olan süt, ayran, yoğurt gibi gıdaların tüketilmesi, suyun içiminin kısıtlanmaması da önemlidir.